top of page

Ne Kadar Sevgiliyiz?


Sevgililer Günü, her yıl 14 Şubat tarihinde kutlanan özel bir gün. Bugün Roma İmparatorluğu dönemine ve Aziz Valentin'e kadar uzanır. Orta Çağ'da, kuşların bu tarihte eşlerini seçmesi inancıyla birlikte, modern Sevgililer Günü anlayışı şekillenmiş durumda.



Yazı: Bahar Bozkurt Şar

 


Sevgililer Günü'nün modern anlamı ve kutlaması ise 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa'da romantik bir gün olarak başladı ve 19. yüzyılda ABD'de de yaygınlaştı.  Hazır basılmış tebrik kartlar ve ticari kutlamalar 20. yüzyılda popüler hale geldi

 

Bu özel gün, yaklaşık 2000 yıldır farklı şekillerde kutlanıyor.

 

Çiçeklere en çok değer verilen gün bugün oldu. En son durumda ülkemizde bir buket gül 2 bin lira olmuşken, çiçeğe mi paraya mı değer verildiği konusunda aklında şüphe uyanmayan kaldı mı bilinmez. Masum simgelerin ticari metalara dönüştürülmesini kim onayladı ya da kim kanıksadı da bu hale geldik acaba?


Sevgililer Günü

 

Aşk üzerine yazılanları düşünelim.  Roland Barthes "Bir Aşk Söyleminden Parçalar" isimli kitabında çeşitli düşünürlerin ve şairlerin hatta Antik Roma-Yunan düşünürlerinin sevgiye aşka dair alıntılarını paylaşır ve yorumlar. Sevgilinin her betimlemesi şairanedir ve şairler hep acı çeker. Tutku vardır ve tutku sözlerle keskin bir biçimde yansıtılır. Farklı başlıklar altında ele aldığı şiir, nesir ve betimlemelerin uçuşup sayfalara aktığı bir eserden söz ediyorum. Benim için aşk, sevgi ve sevgiliye dair yüzlerce yılın özeti bu olabilir. Her insana göre farklı aslında.

 

Rilke, acılarını ve özlemini üretmek için kullanmış. Mutlu aşk yoktur diyen başka bir şair de bize şarkı olarak da aktarılan sözlerinde aşkın mutsuzluk kaynağı olduğunu kesinleştirir ve bizi düşüncelere atar.

 

Bildiğimiz ünlü aşk hikayeleri var. Ben bir Jane Austen okuruyum, bir yerde. Elizabeth'in Mr. Darcy'sine bir sürü yanlış anlama sonucunda kavuşmasını okumaktan da izlemekten de bıkmıyorum. Leyla ile Mecnun; Kerem ile Aslı… Bir de 20. yüzyılın aşkları var. Ünlü oyuncular Richard Burton ve Elizabeth Taylor'ın fırtınalı tutkulu yaşam öykülerini hepimiz az çok biliriz. Büyük Britanya Kralı Edward'ın aşkı uğruna tahttan vazgeçtiğini sağır sultan bile biliyor, en unutkan insana sorsanız, o da elifi elifine anlatıverir, malumunuz. Bizde ise, Sabahattin Ali, Cemal Süreya ve diğer birçok şairimizin yapıtları da bu ünlü şairlerimizin aşka sıcaklığını sevilen kişinin varlığının hissettirdiklerini çok alımlı ve etkili bir şekilde yansıtırken, edebiyat tarihimizde aşklarıyla da yer aldılar.

 

Üstat Attilâ İlhan'ın Rüzgâr Gülü şiirine bir göz gezdirelim.

 

Önümden çekilirsen İstanbul görünecek

Nerede olduğumu bileceğim

Sisler utanacak eğilecek

Ağzının ucundan öpeceğim

Saçına kalbimi takacağım

Avcunda bir şiir büyüyecek

Nerede olduğumu bileceğim

Bu çıplak geceler yok mu

Bu plak böyle ağlamıyor mu

Camları kırmak işten değil

Delirecek miyim neyim

Kirpiklerimden mısra dökülüyor

Kenya'da simsiyah yalnızım

Yoksul bir şilepte gemiciyim

Malezya'da yük bekliyorum

Önümden çekilirsen İstanbul görünecek

Nerede olduğumu bileceğim

Gözlerini söndürme muhtacım

Ben senin aydınlığına muhtacım

Yepyeni bir ilkbahar harcayıp

Bir yaz boğup bir sonbahar harcayıp

Rüzgâr gülünü arayacağım

Oran'da Pernanbouc'ta Tombuktu'da

Vinçler yine akşamları indirecekler

Yine karanlığa bulaşacağım

Gözlerin rüzgârda savrulacak

İkimiz iki sap buğday olsak

Sen benim olsan, ben senin olsam

Bir gece vakti aklına gelsem

Uykunu tutsam bırakmasam

Seni kucaklasam, kucaklasam

Birbirimizin kalbini dinlesek

Dünyanın kalbini dinlesek

Büyük ateşler yaksalar

İki güvercin uçursalar

Nerede olduğumuzu bilsek

ATİLLÂ İLHAN

 

Sevgililer günü hediyesi

Birbirinin olmak kadar Nazım Hikmet'in de şu deyişinin de yeri var, aşkta. "Sen elmayı seviyorsun diye elma da seni sevmek zorunda mı?" derken aslında karşılıksız aşkı yüceltir... Böyle bir günde, şairlerin anımsanması ve anılarıyla sözleriyle aşklarıyla hatırlanmaları şiir = aşk a tekabül ediyor. Durumu yoğun, zihni arı kovanı gibi nice insan kendini aşkın okyanusunda bulduğunda bir de bakıyoruz ki, yaygın olarak bilindiği, söylendiği gibi sevdalısı, sevgilisi veya en azından hayranlık duyduğu insan denince aklına düşünce dut yemiş bülbüle dönüveriyor.

 

Dünyayı ekseninden saptıracak kadar yoğun duygular. Aşk ve Sevgililer Günü'nde buluşmuş, ne diyelim.

 

Oysa denebilecek çok şey var.

 

Sevgi kendi kendine tam olarak büyük bir hediye.


Aşk, tutku... Bir şairin deyimiyle "Aşk birbirine benzemeyen beden ve ruhları tunçtan bir boyunduruğa vurur". Bu vurgun hayatın özütü ve göz kararmacasına tutkunun esansıdır fikrimce. Ticarileştirilmesini tek günle aşk mı kutlanırmış sevgililik bir tek güne mi öykündü diyenlere sözüm: simgeler ve semboller alacağınız -eğer sevdiceğiniz varsa- en büyük hediyeden daha anlamlıdır.

 

İçimden markaların, değişik sektörlerde faaliyet gösteren kurumların ve insanların hatta küçük esnafın bugünü ticarileştirmesine dair de çok şey geçiyor, zaten söyledim gibi bir buket gül 2 bin lirayken, gülü seven bülbül ne yapsın? Sevgililer gününün makul olmayan bir paradoksu olarak restoranlar, kozmetik şirketleri hatta neredeyse bir çerezci bile bugünü satışını artırıp nafakasını kazanmak için bir fırsat olarak görüyor. Siz sevdiğinize sözle, duyguyla içtenlikle yaklaşamıyor bir öpücük dahi konduramıyor musunuz da üstelik de bu ekonomik koşullarda sevginizin hediyeyle sınanmasına izin veriyorsunuz?

 

Yazıyı bu şekilde kotardıktan sonra her aşkın çaresi vardır, kavuşmalar da yaşanır demeli. Eğer elinizdeki çiçek buketi sadece sevgililer günü anlamı taşımıyorsa -vice versa- sevdiğiniz insan gerçekten şanslı, bana göre.

 

Neticede:

Sevgili seninle ben pergel gibiyiz

Bir başımız var iki bedenimiz.

Ne kadar dönersem döneyim çevrende

Er geç baş başa verecek değil miyiz?

ÖMER HAYYAM

 

Bu rubaiyi özellikle seçtim. Eninde sonunda sevdiceğinize kavuşmanızı, çok sevilip sevmenizi ve aşkın aslında ruhani ve uhrevi bir yoğunluk olduğunu hep hatırlamanızı istiyorum sizden.

 

Unutmayın aşk, söz ya da meta değil, beyinlerle kalpleri çaprazlama ya da öyle borda bordaya, beden bedene, zihin zihine bir mucizedir.

 

Herkese bu mucizenin rastlaması ve getirdiği sonsuzluk, şanslı olma duygusunu tattırmasını diliyorum. Esenlikte kalalım.

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
zoomya.tv logo (500 x 400 piksel) Kopyası.png
  • Zoomya.TV
  • Zoomya.TV
  • Zoomya.TV
  • Zoomya.TV
  • Zoomya.TV

© 2022 by zoomya.tv

Başvurun için teşekkürler!

bottom of page